Evimizdeki tehlike

Evimizde kullandığımız metaller kullanılan tohum ve ilaçların ağır metal zehirlenmesi riskini ortaya çıkardığını belirten Uzm. Dr. Semih Gökart, ağır metal zehirlenmesinin sinsice ilerlediğini söyledi.

Ağır metal zehirlenmesinin son yıllarda hızla arttığına deÄŸinen Aile Hekimi Uzm. Dr. Semih Gökart, araÅŸtırmalara göre ABD nüfusunun yaklaşık yüzde 25’inde son 10 yıl içinde ağır metallere baÄŸlı sorunlarla karşılaÅŸtıklarını söyledi.

DNA hasarına neden olabiliyor

Çocuk ve yaÅŸlılarda tablonun daha hızlı ve ağır seyredebileceÄŸini ifade eden Dr. Semih Gökart, “Bu maddeler, dokularda birikerek kronik hasarlara yol açabileceÄŸi gibi, akut zehirlenmelerden sorumlu olabilirler.

DNA hasarına da neden olabildikleri için kanseri de tetikleyebiliyor.

Daha çok beyin ve böbreklerde birikmeye meyillidirler ve hücrelerin, organların, sistemlerin normal iÅŸlevini bozarak ağır hasarlara uÄŸratabilirler” diye konuÅŸtu.

Hangi belirtiler gözleniyor?

Ağır metal zehirlenmesinin baÅŸ aÄŸrısı, yorgunluk, kas aÄŸrıları, hazımsızlık, kabızlık, solgunluk, kansızlık, koordinasyon bozukluÄŸu, baÅŸ dönmesi gibi ÅŸikâyetlerle kendini gösterdiÄŸini söyleyen Uzm. Dr. Gökart, “Metal zehirlenmeleri çok sinsi ve önemli bir durumdur.

Ancak ne yazık ki, bu belirtiler toplum tarafından yeterince tanınmıyor. Konuyla ilgili toplum bilinci de yeni yeni gelişiyor.

Karşılaşılan klinik durumlar ve hastalıklarda maalesef metal zehirlenmeleri hala akla son gelen nedenlerin arasında yer alıyor.

Ancak baÅŸta Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün konuya gösterdiÄŸi hassasiyet ve tanı yöntemlerindeki geliÅŸmelerden sonra ayırıcı tanıların daha net yapılır olması saÄŸlanmaya baÅŸladı.

Kanda ağır metal tespit edilmemesi onun olmadığı anlamına gelmiyor.

Vücudumuzun her hücresine yerleÅŸebilen bu ağır metaller ancak bulundukları yerden mobilize edildiÄŸinde yani bulundukları hücrelerin dışına taşındıklarında kanda görülecektir” ifadelerini kullandı.

Hasarlı mutfak malzemeleri ve oyuncaklara dikkat

Dünya nüfus artış hızının kontrol edilememesi, hızlı üretilen, uzun süre dayanan ama doğal yöntemlerden uzaklaşılan tarım, burada kullanılan tohumlar ve ilaçların yaygınlaşması ağır metal zehirlenmesindeki en önemli etkenlerin başında geldiğini anlatan Dr. Semih Gökart, sözlerine şöyle devam etti:

“Sanayi kaynakları, çevre kirlenmesi, tarımda kullanılan ilaçlar, böcek öldürücüler, mutfak ürünleri, amalgam içeren dolgular, kozmetik ürünler, kirli sularda yaÅŸayan deniz canlıları ağır metal zehirlenmelerinde en önemli kaynaklardır.

Hava, çevre kirliliÄŸinin yine kontrolsüz sanayileÅŸmeye paralel olarak artması, özellikle tarım havzalarında oluÅŸturduÄŸu hasarlar, bireysel kullanımlarda dikkatsizlik ve umursamazlıklar (teflon mutfak malzemeleri, çizilmiÅŸ, hasarlı mutfak malzemeleri, deterjanlar, kaynağı belli olmayan ürünler, oyuncaklarda kullanılan boyalar) bu sorunu oluÅŸturan baÅŸlıca nedenleri arasında.”

“Tedavi sonrasu midyeden uzak durun”

Tedavi sonrası beslenme amaçlı yapılan yanlışlara karşı bazı önlemler alınması gerektiÄŸini vurgulayan Gökart, “Kozmetik ürünlerin içeriÄŸine dikkat etmeliyiz. DiÅŸteki amalgam dolguların çıkarılmasının özenle ve bilinçle yapılması gerekmektedir.

Kirli sulardaki deniz canlılarını özellikle dip balıklarını, midyeyi kesinlikle tüketmemeliyiz. Evimize gelen su kurşun borulardan ulaşıyorsa hemen değiştirilmesini sağlamalıyız.

Antiasitlerin bir kısmı yine risk taşıyan ürünlerdendir. Teflon tava ve tencereler, hatta çizilmiş çelik (çelik diyoruz ama aslında nikel var) tencereleri de kullanmamalıyız.

İthal boyalı ucuz oyuncakları, imalat yeri belli olmayan boyaları, menÅŸei belli olmayan seramik kâseleri, alüminyum folyoyu mutfakta (özellikle ısıtma amaçlı) kullanmamalıyız” dedi.

Bir cevap yazın

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.