Dövizden vurgun yapan “bıyıklılar” kim?

Doların 8,55 TL’ye kadar yükselmesi sonrasında Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmesi sonrasında ellerindeki dolarları 8,55 TL’den bozdurup doların sert düşüşün hemen sonrasında 7,55 TL’den yeniden dolar satın alanlar %13 civarında bir vurgun yaptı…Şimdi İstanbul iş dünyası döviz vurgunundan büyük para kazanan ve “Bıyıklılar ” olarak tanınan grubu konuşuyor…

Konu ile ilgili Aydınlık Gazetesi yazarı İsmet Özçelik ise çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

İşte Özçelik’in köşe yazısından ön plana çıkan satırbaşları:

” Merkez Bankası Başkanı görevden alınıp;

Yerine yeni atanma yapılması sonrası;

İstanbul’da bazı bankalarla;

Tek tek görüşmeler yapılmış.

İstekleri not edilmiş.

Bu görüşmeleri iyi analiz edenler(!)

Hemen harekete geçmişler.

Krizi fırsata çevirmişler.

 

REKOR YABANCI GİRİŞİ

Görüşme sonrası Türkiye’ye;

Rekor düzeyde yabancı para girişi oldu.

Resmi verilere göre;

Kasımın ikinci haftasında;

Hisse senetlerine 614, DİBS’e 294 milyon;

Toplam 908 milyon dolar.

Bu giriş farklı yollarla sürdü.

Kısa sürede 9 milyar doları aştı.

“Sıcak para” değil, “kaynar para”.

10 GÜNDE YÜZDE 13 KAR

O günlerde 8,55 TL’den dolar bozduranlar;

Faizlerin artırılması sonrası;

7,55’ten geri alınca;

Yüzde 13 kar elde etmişler.

ABD’de 10 yılda kazanacaklarını;

Türkiye’de 10 günde kazanmışlar.

Bu arada; bozdurdukları dövizlerle;

Borsada banka hisselerine yatıranlar…

10-15 günde yüzde 20-40 arasında kar etmiş.

Dünyanın hiçbir yerinde;

Böylesine yüksek bir kâr yok.

 

KİM BUNLAR?

Sadece yabancılar değil;

Gelişmeleri bilenler;

Ya da iyi tahmin eden (!) yerliler de;

Büyük paralar kazanmışlar.

Küpünü dolduranların ağzı kulaklarında.

İstanbul iş dünyası kulisleri çalkalanıyor.

Bıyıksızlar üç aşağı beş yukarı belli.

“Akbabalar” diye tanınıyorlar.

Ama ya bıyıklılar…

“Kim bunlar?” sorusuna yanıt aranıyor.

 

YENİ İSTEKLER

Kulağımıza gelen bilgilere göre;

Uluslararası finans kuruluşlarının;

Yeni istekleri de gündemde.

Faizlerin biraz daha artırılması;

BDDK ve TÜİK Başkanlarının, …

Değiştirilmesi gibi…

Üstelik de bu talepler sosyal medyada paylaşılıyor.

Bakalım önümüzdeki günlerde;

Daha neler talep edecekler…

 

ÜÇKAĞIT EKONOMİSİ

Birileri “üçkağıt” ekonomisiyle;

“Borsa, kur, faiz” oyunlarıyla;

Milyarlar kazanırken;

Alın teri ile geçinmeye çalışan;

Çiftçi, esnaf, işçi, … zor günler geçiriyor.

Kimisi işini kaybediyor;

Kimisi ekmek tekesini.

Kimisi de toprağından kopuyor…

 

ESNAFIN DURUMU

Koronavirüs salgını başladığı günlerde;

Alınan önlemler sonrası;

Esnafın işleri durmuştu.

Haziranda belli ölçüde normale dönse de;

Özellikle hizmet sektöründe;

İşler hiç toparlanamadı.

Ertelenen borçların ödeme zamanı gelse de;

Ödeyecek takat yoktu.

Şimdi yeniden yasak dönemi.

Esnaf, borç ertelemesinden çok;

Karşılıksız yardım bekliyor.

 

ÇİFTÇİ BORCUNU ÇEVİREMİYOR

Aynı durum çiftçi için de geçerli.

Girdi fiyatlarındaki (Gübre, ilaç, tohum, …)

Artış yüzde 40’ın üstünde.

Çiftçinin ürettiği ürünün fiyatındaki;

Artışlar ise yüzde 10’larda.

Aradaki açık, çiftçi aleyhine büyüyor.

Dolayısıyla çiftçinin sıkıntısı artıyor.

Onlar da borçlarını çeviremiyor.

 

ACİL ÖNLEMLER ŞART

Türkiye’de sorun çok.

Koronavirüs salgını ciddi.

Ama ekonomi onun da önüne geçiyor.

Önümüzdeki dönemde;

Gündemimizin ilk sırasında olacağı kesin.

Amerikalılar;

“Ekonomi Türkiye’nin Aşil topuğu” demişlerdi.

Davranışları da buna uygun.

Acil önlem alınması şart.

Yapılması gereken;

Üretim ekonomisinin önünü açmak.

Sözde değil, özde..!”

Bir cevap yazın

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.