PKK çocukları kaçırıp DEAŞ’a satıyor!

PKK çocukları kaçırıp DEAŞ'a satıyor!

Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, DEAŞ terör örgütünün sayıları çok ciddi rakamlara ulaşan çocuk militanlara sahip olduğunun bilindiğini belirterek, “Terör örgütü kaçırdığı bu çocuklarının bir kısmını henüz olgunlaşmamış dini duygularını kullanarak, bir kısmını kimyasal maddeler aracılığıyla bir kısmını da aileleri üzerinden tehdit ederek kendisine militan yapıyor.

İşin daha korkunç tarafı bu çocukların bazılarını da canlı bomba olarak kullanıyor.” dedi.

DEAŞ’ın, küçük militanlarını, kendilerinin yakın geleceğin kahramanları olacaklarına inandırıyor ve Allah’ın, zaferi onların eliyle bahşedeceği telkinlerinde bulunarak kandırdıklarını belirten Eğilmez, “Bu nedenle halifenin topraklarının her zerresi için ölmeye hazır olmaları yönünde beyinlerini yıkıyor. DEAŞ’ın elindeki 12 yaşındaki Abdulhalik, sosyal medyada yayınlanan video kaydında kendisini şu şekilde ifade ediyor; “Allah’ın lütfuyla halifenin topraklarında yaşıyorum. Buraya kabul edilerek cahillikten, onursuzluktan ve yalandan kurtulmakla onurlandırıldık.”

“HALİFENİN YOLUNDA ÖLÜRSEM CENNETE GİDECEĞİM”

13 yaşındaki Endonezyalı başka bir çocuk militan ise “Halifenin yolunda ölürsem cennete gideceğim, orada beni sonsuz nimetler bekliyor. O günün gelmesi için hergün dua ediyorum.”


Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez

“ASIL MÜCADELEMİZ MÜSLÜMAN GÖRÜNÜMLÜ İBLİSLERLE”

Fransa’dan gelen ve 14 yaşında olduğunu ifade edeb başak bir çocuk ise büyük bir heyecanla, “Tüm dünyayı halifenin yardımıyla kafirlerden temzileyeceklerini ve bu yolda seve seve hayatını feda edeceğini” söylüyor. 12 yaşındaki Suriyeli Arap kökenli Abdullah Şemer içinde bulunduğu dünyasını şu şekilde ifade edyor; “Asıl mücadelemiz müslüman görünümlü iblislerle. Onların biri toprağa düştüğünde halife yükseliyor. Biz güçleniyoruz.”

Suriye ve Irak bölgelerinde Türkmen, Arap ve Yezidi ailelerden kaçırılan çocuk militanların sayıları binlerle ifade ediliyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Irak ve Suriye misyonlarının raporlarında sık sık zikredilen bu durum geleceğe yönelikte büyük endişelere yol açıyor.” diye konuştu.


“PKK/PYD TARAFINDAN KAÇIRILIP DEAŞ’A SATILIYORLAR”

Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, raporların birinde, yaşları 9 ile 15 arasında olan çocuklardan oluşturulmuş bir birlikte bulunan militanların sayısının 1000’in üzerinde olduğu ifade edilmekte olduğunu kaydederek şöyle konuştu:

“Çatışma bölgelerinde insan, organ ve uyuşturucu üzerinde uzun süredir devam eden DEAŞ ve PKK/PYD işbirliği, çocuk kaçırma işinde de sıkı bir şekilde devam ediyor. PKK’lı teröristler özellikle Arap, Türkmen ve Yezidi ailerden çocuklarını kaçırıp, DEAŞ terör örgütüne sattığı bölgedeki İnsan Hakları Örgütü Temsilcilerinin raporlarında defalarca yer bulmuştur. DEAŞ’ın çocuk militan kaynaklarının başında Suriye, Irak, Lübnan, Yemen, Ürdün ve Endonezya gibi Müslüman ülkeler geliyor. Bunun yanında DEAŞ’ın Avrupalı teröristleri tarafından Avrupadan da çocuklar çatışma bölgesine getiriliyor. Bilindiği üzere DEAŞ bünyesinde 10 larca ülkeden 30 binden fazla militan barınıyor.

TERÖR ÖRGÜTÜ ÇOCUKLARI CANLI BOMBA OLARAK KULLANIYOR

DEAŞ bu çocukları çatışmalara sokmanın yanında canlı bomba olarak da kullanıyor. Bu çocukları günlerce ilaçlayıp çeşitli telkinlerde bulunarak korkunç emellerine alet edebilecek seviyeye getirdikten sonra hedefe gönderiyorlar. Hedefte kendilerini patlatan çocuklar, kendileriyle beraber onlarca masum kişiyi de katlediyorlar. Ne üzücüdür ki bu yılın Ağustos ayında, Gaziantep’te bir kına gecesinde gerçekleştirilen canlı bomba eyleminde de 51 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. “

“BU ÇOCUKLARA PROFESYONEL DESTEK VERİLMEZSE…”

Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, evlerine dönen çocukların ilerisi için tehdit oluşturduğunu ifade ederek, “Yaşanan haliyle oldukça korkunç olan bu durumun daha korkunç bir şekilde geleleceğe taşınma olasılığı çok yüksek. Çeşitli yöntemlerle beyinleri yıkanmış 15 yaş altı bu çocuklardan, DEAŞ’ın yenildiği bölgelerden sağ ele geçirilenler kendi ülkelerine, ailelerine gönderiliyorlar. Aylarca DEAŞ baskısı altında, ağır bir psikolojik baskıyla yaşamış olan bu çocuklara profesyonel bir yardım yapılmaz ise kendilerini büyük bir tehlike olarak geleceğe taşıyacak ve küçük bir telkinle büyük felaketlere yol açabileceklerdir.” dedi.

 

PKK’NIN BOMBASI DEAŞ’İNKİYLE AYNI ÇIKTI

DEAŞ’ın Atatürk Havalimanı’nda, PKK’nın intihar timi TAK’ın da Beşiktaş’ta gerçekleştirdiği saldırının bombalarının aynı fabrikasyon çıkışlı olduğu belirlendi. Bu da terör örgütlerini üst aklın yönettiğini kanıtlıyor

Türkiye ne zaman kendine gelse, iddiasını hatırlasa, birilerinin tekerine çomak soksa üst akıl devreye giriyor. Bu emperyalist güç ya da güçler, her defasında taşeron örgütlerini birbiri ardına devreye sokuyorlar. Sürekli deneme yapıyorlar. Biri başaramazsa öteki, o da yapamazsa diğerini sahaya sürüyorlar. PKK’nın alçak saldırılarını, DEAŞ’ın bir anda Türkiye’yi hedef almasını, sonra Gezi’yi, 7 Şubat’ı, 17-25 Aralık’ı, 15 Temmuz’u hatırlayın. O tarihlerde gerçekleştiremedikleri darbeyi şimdi ekonomiyi de vuracak terör eylemleri üzerinden yapmak istediklerini hepiniz görüyorsunuz. Tam da burada bir parantez açmak istiyorum. Çünkü Türkiye’yi hedef alanhain terör saldırılarının aynı üst aklın ürünü olduğunu gösteren çok önemli bir maddi bulguya ulaştım. Savcılık ve Emniyet’in tespitlerine göre, Türkiye düşmanı iki örgüt, PKK ve DEAŞ, hem güvenlik güçlerini, hem de sivilleri hedef alan terör saldırılarında aynı tip patlayıcı kullanıyor.

AYNI FABRİKASYON ÇIKIŞLI
Nereden mi biliyorum? Elime Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ömer Faruk Aydıner tarafından yürütülen Atatürk Havalimanı saldırısı soruşturmasıyla ilgili önemli bir uzmanlık raporu geçti. Çalışma İstanbul Emniyeti Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’ne ait. DEAŞ’ın 28 Haziran’da Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği, 45 kişinin şehadetine neden olan alçak terör saldırısı ile PKK’nın intihar timi TAK’ın 10 Aralık’taBeşiktaş’ta düzenlediği, çoğu polis 44 vatandaşımızın şehit olduğu terör saldırısının bombaları aynı cins, hatta aynı fabrikasyon çıkışlı. Bu tespit, raporlarla sabit. Buna göre, Atatürk Havalimanı’nda kullanılan patlayıcı RDX, TNT ve PETN karışımı özel yapım bir patlayıcı. Dün açıklanan resmi bilgilere göre Beşiktaş’taki hain PKK saldırısında kullanılan patlayıcı da yine RDX, TNT ve PETN karışımı. Fabrikasyon tipi olarak nitelendirilen bu patlayıcılar, tahrip gücünü artırmak için bir araya getiriliyor. Her üç patlayıcı da NATO standardı mühimmatlar ve sadece düzenli ordu envanterlerinde bulunuyor. Bu gerçek, DEAŞ ve PKK’nın patlayıcıları muhtemelen Suriye veya Irak’ta düzenli ordulardan aldığını gösteriyor. Bu da Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık açıkladığı “FETÖ, DEAŞ ve PKK aynı üst akıl tarafından yönlendiriliyor” tezinin doğrulanması anlamına geliyor. Birkaç dakikalığına gözünüzü kapatıp 1980 darbesi öncesinde hem sağ hem de sol örgütlere aynı silahları kullandırıp ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenleri hatırlayın. Şimdi de Türkiye’de sözde birbiriyle savaşır görünen farklı terör örgütlerine aynı fabrikasyon çıkışlı patlayıcılarla yaptırılan hain saldırıları… Evet bu bir güç yarışı… Ama şundan eminim ki bu kez ‘sizin çocuklar’ başaramayacak.

Bir cevap yazın

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.