En fakir ‘Altın Sahili’

Gana, nam-ı diğer ‘Altın Sahili’, zengin altın madeni yataklarına rağmen dünyanın en fakir ülkelerinden biri. Sahraaltı Afrika’da bağımsızlığını ilân eden ilk ülke olmasına rağmen darbelerle geçen 30 yılın ardından istikrarı sağlamaya çalışan Gana, 2010’daki ticari atılımın ardından özellikle petrol üretimiyle yabancı yatırımcıların dikkatini çekmeye başladı.

Gana Cumhuriyeti, salgın hastalıklar ve darbelerle boğuşan Batı Afrika’da, Gine Körfezi kıyılarında yer alıyor. Eski bir İngiliz sömürgesi olan Gana’daki zengin altın madeni yatakları, ona ‘Altın Sahili’ isminin yanı sıra, kaynaklardan yararlanmak isteyen güçlerin yarattığı bir çatışma ortamı da kazandırdı.

1957’de Sahraaltı Afrika’da bağımsızlığını ilân eden ilk ülke olan Gana, tıpkı Afrikalı komşuları gibi bu tarihten sonra yakın zamana kadar darbe hükümetleriyle yönetildi, sık değişen iktidar sebebiyle ülkede istikrar sağlanamadı. 1957’de bağımsızlığı ilân eden siyasi lider Kwame Nkruma, 1960’ta kabul edilen anayasa ve ilk seçimlerin ardından ülkenin ilk başbakanı oldu. Nkhruma, kıtanın ilk ‘Afrikalı yanlısı’ başbakanı kabul ediliyor ve doğum günü ülkede hâlâ kutlanıyor.

Ancak sosyalist ideolojiyle ülkeyi yöneten Nkhruma’nın 1966’da darbeyle devrilmesinin ardından ülke yaklaşık 30 yıl arka arkaya meydana gelen darbelerle yönetildi. 1981’deki darbe yönetimi de Anayasa’yı askıya aldığını açıkladı ve tüm siyasi partiler yasaklandı.

1992’de kabul edilen, çok partili siyasi hayata geçişi öngören Anayasa sayesinde, 1993’te daha istikrarlı bir demokratik sisteme kavuşan ülke, başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Devlet Başkanı 2012 yılından bu yana John Dramani Mahama. Dört yılda bir seçimlerin yapıldığı ülkede 2016’da yeni bir seçim var.

Başkenti Akra olan ülkenin nüfusu 26 milyona yakın. 283 kilometre karelik ülkenin resmi dili de, eski İngiliz sömürgesi olması sebebiyle hâlâ İngilizce. Akan kabilesi, ülke nüfusunun neredeyse yarısını oluşturuyor.

Ortalama yaşam süresi Afrika ortalamasının üzerinde, 66. Sağlık giderleri ülkenin yüzde 5,4’ünü oluşturuyor. Ülkede su kaynaklarına ulaşabilen nüfus oranı yine Afrika ülkelerine kıyasla bir hayli yüksek: Yüzde 88. Sağlık imkânlarına erişim ise yüzde 15 civarında. 5-14 yaş arası çocukların yüzde 34’ü çalıştırılıyor. Çoğu, altın madenlerinde…

Gana’nın göze çarpan bir başka özelliği de okullulaşma oranı. % 95’lik okullulaşma oranıyla Gana, Afrika’daki birinci ülke. Okula giden kız çocukların oranı da, diğer Afrika ülkelerinden farklı olarak, neredeyse erkek çocuklarla aynı. Okuma yazma bilenlerin oranı yüzde 76.

Ülke nüfusunun yüzde 71’i Hristiyan, yüzde 18’i ise Müslüman.

Altın rezervine rağmen ekonomisi 104’üncü sırada

Ülkedeki zengin altın madeni yataklarına rağmen işlemedeki sıkıntılar, altyapı sorunları ve yolsuzluklar sebebiyle gelirin büyük bir kısmını hâlâ tarım ve balıkçılık faaliyetleri oluşturuyor. Batı Afrika’nın birinci, Afrika’nın da ikinci büyük altın rezervlerine sahip olan ülke, aynı zamanda Afrika’da ikinci büyük kakao yetiştiricisi. Ülke, Dünya Bankası verilerine göre dünyanın 104’ncü büyük ekonomisi, yani dünyanın en fakir ülkelerinden biri. İşsizlik oranı yüzde 11’de, enflasyon ise yüzde 19’un üzerine.

İhracatın yüzde 32’sini altın oluşturuyor. Petrol, elmas ve kireç taşı da ihraç edilen değerli madenlerden.

2010’da kabul ettiği yeni ekonomik önlem paketiyle körfezdeki kara sularından petrol üretmeye başlayan ülkenin 1,8 milyar varillik petrol rezervine sahip olduğu tahmin ediliyor. Günlük petrol üretimi ise günlük yaklaşık 120 bin varil. Petrol üretimini yüzde 100 devlet şirketi olan Gana Petrol Şirketi yürütüyor. Şirket, ABD’li firmalar ve Çin devletiyle yakın ilişki içerisinde.

Ülkenin yıllık geliri yaklaşık 8 milyar dolarken, giderleri 10 milyar doları aşıyor. Bu ekonomide büyük açığa sebep oluyor.

Ülkede siyasi ortamın nispeten istikrara kavuşmasıyla, 1995’te turizm atılımı yapıldı. Yılda yaklaşık 700 bin turist Gana sahillerini ve vahşi yaşam alanlarını ziyaret ediyor. Son yıllarda Çin’in ülkede yaptığı yatırımlar sonucunda 5 bine yakın Çinli de hem ticari hem de turistik ziyaretler yapıyor.

Çin ve ABD ile ilişkiler

Bağımsızlığını kazanmasının ardından ABD ile ekonomik ilişkilerini daha da genişleten Gana’ya, üç ABD lideri, Clinton, Bush ve Obama resmi ziyaretler yaptı. Ülkedeki maden yataklarının işletmesi ve altyapı projeleri için devreye giren Amerikalı şirketlerin sayısı, her ziyaretin ardından arttı.

Eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan da Ganalı diplomatlardan.

Bağlantısızlar Hareketi’nin bir üyesi olan Gana’nın o dönemki cumhurbaşkanı John Atta Mills, 2010’da Çin’e bir ziyaret gerçekleştirdi ve ardından iki ülke arasındaki üst düzey ziyaretler sıklaştı. Çin’in Afrika açılımının bir parçası olarak, Gana’ya yapılan yatırımlar da arttı. Çin, Gana’dan krom başta olmak üzere kıymetli maden ithal eden başlıca ülkelerden biri haline geldi.

Türkiye ile ilişkiler

Gana ile Türkiye’nin ticaret hacmi 50 milyon doların üzerinde. Ülkede 44 Türk firması, çoğunlukla inşaat ve altyapı alanında faaliyet gösteriyor. Buğday unu, kablo, petrol yağı ve işlenmiş gıda, Türkiye’den Gana’ya ihraç edilen ürünlerin başında geliyor. Gana’dan Türkiye’ye ihraç edilen ürünlerin başlıcaları ise kakao, dondurulmuş balık, altın ve pamuk.

İlişkilerin asıl gelişimi ise dönemin cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2011’de ülkeye yaptığı ziyaret ve 2013’te Gana cumhurbaşkanı Mahama’nın Türkiye’ye ziyareti sonucunda gerçekleşti.

Kaynak: Dünya Bankası, IMF, Türkiye Ekonomi Bakanlığı, Türkiye Dışişleri Bakanlığı, CIA

Bir cevap yazın

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.