Alman Korona Araştırma Komitesi Üyesi Dr. Reiner Fuellmich: “Korona Virüsü ile Dünya çapında bir panik meydana getirmeye çalışıyorlar. Bu bir Dolandırıcılık skandalıdır. İnsanlığa Karşı İşlenmiş Bir Suçtur”

ÇTIĞI DOLANDIRICILIK DAVALARI İLE DEUTCHUE BANK VE WOLKSVAGEN’İN MİLYARLARCA EURO TAZMİNAT ÖDEMESİNE SEBEP OLAN HUKUK BÜROSU’NUN SAHİBİ ve Alman Korona Araştırma Komitesi Üyesi Dr. REİNER FUELLMİCH: “Korona Virüsü ile Dünya çapında bir panik meydana getirmeye çalışıyorlar. Bu bir Dolandırıcılık skandalıdır, İnsanlığa Karşı İşlenmiş Bir Suçtur” dediği basın toplantısında, Sağlık Bakanlığı’nın PCR Testleri ve Karantina uygulamalarına karşı önümüzdeki hafta milyarlarca Euro’luk tazminat davası açacaklarını duyurdu.

İnsanlar bir yıldır korku ve kaos içinde yaşatılıyor ve insanlar özellikle ekonomik anlamda önünü göremiyor.Herkes bu virüs belasının ne zaman biteceğini ve hayatın ne zaman normalleşmeye başlayacağını merak ediyor. Ve özellikle 1 yıldır bunalmış olan devletlerin ve insanların normalleşme umuduna karşılık aşı konusu ön plana çıkarılmış durumda. Toplumun yüzde 70 aşı olursa hayat normalleşecek ve virüs bitecek algısı pompalanıyor.

Peki gerçekler acaba öyle mi?

Alman Korona Araştırma Komitesi Üyesi Dr. Reiner Fuellmich: “Korona İnsanlığa Karşı İşlenmiş Bir Suçtur” dedi. Gelin konuşmasına hem video ortamında canlı olarak hem de yazılı olarak birlikte göz atalım.

Video Konuşma Metni

İyi akşamlar, ben Dr. Reiner Fuellmich. 26 yıldır Almanya ve Kaliforniya barolarına kayıtlı ve faal bir avukatım. Ağırlıklı olarak özellikle donlandırıcı şirketlere karşı duruşma avukatı olarak görev yapmaktayım.

Örneğin, eskiden dünyanın en büyük ve en saygın bankalarından biri olarak bilinen, bugün ise dünyanın en toksik suç örgütlerinden biri olan Deutsche Bank ve bir zamanların en büyük ve en saygın araba üreticilerinden fakat artık dizel dolandırıcılığı skandalıyla kötü bir üne sahip Volkswagen gibi. Ve dünyanın en büyük nakliye şirketi Kühne & Nagel aleyhine yürütülen multi milyon dolarlık rüşvet ve yolsuzluk davasında bir şirketi temsil ediyoruz.

Ayrıca 10 Temmuz 2020’den beri Alman Korona Araştırma Komitesi‘nin dört üyesinden biriyim. Bu komite dünya çapında her gün daha çok insanın sorgulamaya başladığı mevcut krizle ilgili soruların cevaplarını bulmak için, çok sayıda uluslararası bilim insanı ve uzmanın tanıklıklarını dinliyor.

Yukarıda belirtilen yolsuzluk ve dolandırıcılık vakalarının tümü, mevcut krizin yol açtığı ve açmaya devam ettiği zararın yanında sönük kalıyor. Bugün sahip olduğumuz bilgilerle, bu korona krizi bir Korona Skandalı olarak yeniden adlandırılmalı, bundan sorumlu olanlar cezai olarak yargılanmalı ve sivil tazminat davası açılmalıdır.

Bu nedenle bugün size uluslararası bir avukatlar ağının, tüm zamanların açık ara en büyük davasını, muhtemelen şimdiye kadar işlenmiş en büyük insanlık suçuna dönüşen korona dolandırıcılığı skandalını nasıl ve nerede tartışacağını açıklayacağım.

İnsanlığa Karşı Suçlar” ilk olarak 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki Nürnberg davaları ile bağlantılı olarak, yeni 3. Reich’in (Nazi Almanya’sı) başlıca savaş suçlarıyla ilgili olarak tanımlandı. “İnsanlığa Karşı Suçlar” bugün Uluslarası Ceza Kanunu’nun 7. Bölümü’nde düzenlenmiştir.

KORONA SKANDALINA adli bir yaklaşım bağlamında belirletici olan 3 ana soru şunlardır:

1- Korona salgını mı var, yoksa sadece bir PCR testi salgını mı var? Pozitif bir PCR tesi sonucu, test edilen kişinin Covid19 ile enfekte olduğu anlamına mı gelir yoksa Covid-19 enfeksiyonu ile bağlantılı olarak kesinlikle hiçbir şey ifade etmez mi?

2- Sokağa çıkma yasağı, zorunlu yüz maskeleri, karantina düzenlemeleri gibi sözde korona önlemleri, dünya nüfusunu koronadan kormaya mı hizmet ediyor, yoksa insanların ölüm tehlikesiyle paniğe kapılıp sorgulamadan herşeye inanmalarına mı hizmet ediyor? Böylece ilaç ve teknoloji endüstrilerinin PCR testlerinden, antijen, antikor testlerinden ve aşıların satışından devasa kazançlar elde etmeleri ve genetik parmak izlerimizin toplanmasına mı?

3- Bu sözde korona pandemisinin baş kahramanları olan, Drosten(Robert Koch Enstitüsü Viroloğu), Wieler (Robert Koch Enstitüsü Başkanı ve Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Tedros’un Alman hükümümetiyle kuvvetli lobicilik faaliyetleri yapmalarının nedeni, “Almanlar disiplinlidir eğer önlemleri burda uygulamaya koyarsak bütün dünyaya iyi bir örnek olur” görüşü müydü?

Bu üç sorunun cevabına şu nedenle ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü iddia edilen “yeni ve son derece tehlikeli koronavirüsü” dünyanın hiçbir yerinde, hele Almanya’da aşırı ölümlere -her yılkinden fazla neden olmadı. Ancak tek temeli Alman Drosten PCR testine dayanan Korona Önlemleri, bu arada sayısız insan hayatının kaybına neden oldı ve dünya çapında sayısız şirket ve bireyin ekonomik varlığını yok etti.

Bunlar yakında bir mahkemede veya dünyadaki birçok mahkemede ispatlanacak gerçeklerdir.

Bunlar bu suçtan sorumlu olan herkesin yeryüzündeki maskesinin indirilmesini sağlayacak gerçeklerdir.

Bu gerçekler, şu ana kadar bu kadar yanıltıcı insanlara inanan politikacılar için; bu şarlatan ve suçlularla birlikte batmamalarını sağlayabilecek, durumu yeniden değerlendirip çoktan gecikmiş bilimsel tartışmaları baştalabilmeleri için bir can simitidir.

Çok Teşekkürler

 

Kaynak: Koronagercegi.com

 

Bir cevap yazın

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.