MHP’de muhalefet ateşi söndü mü?

15 Temmuz darbe girişimi öncesine kadar Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olan MHP’deki muhalif hareket bugün artık neredeyse hiç konuşulmuyor.

15 Temmuz darbe girişimi öncesine kadar Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olan MHP’deki muhalif hareket bugün artık neredeyse hiç konuşulmuyor. Al Jazeera, adaylara darbe girişimin ardından gelinen noktayı sordu. Adaylardan Sinan Oğan’a göre, 15 Temmuz’da muhalif harekete de bir darbe yapıldı.

15 Temmuz darbe girişimine kadar Türkiye’nin en çok konuşulan isimleriydi… Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın ve aralarına son katılan isim Ümit Özdağ. Ancak darbe girişimi ile birlikte Türkiye’nin değişen gündeminde artık Milliyetçi Hareket Partisi’nde Genel Başkan değişikliği, olağanüstü kongre, tüzük kurultayı tartışmaları tamamen gündemden düştü. Bunda, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin darbe girişimine karşı takındığı tavır da etkili oldu. Peki, muhalefet ne yapıyor, muhalif harekete ne oldu? Sorunun yanıtı önemli, çünkü yaklaşık bir ay sonra MHP’de il ve ilçe kongreleri başlayacak. Yapılacak yeni seçimlerle oluşacak teşkilatlar partiyi 2018 yılında yapılacak Olağan Kongre sürecine taşıyacak.

Meral Akşener

Muhalif hareketin en popüler isimlerinden biriydi. Kapalı kapılar ardında yapılan değerlendirmelerde seçimli kongre yapılması durumunda Genel Başkan olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Hem MHP tabanında hem de diğer partilerin seçmenlerinin gözünde popülaritesi en yüksek isimdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, adaylığını açıkladıktan sonra Akşener’in Fethullah Gülen ile bir bağı olduğuna ilişkin iddiaları ayrıntı vermeden gündeme taşıdı. Darbe girişiminden sonra ise bu yönde değerlendirmeler ve iddialar arttı. Daha önce çıktığı televizyonlarda, “Ben Başbakan olacağım” diyen Akşener, o günden bu yana âdeta “savunmaya” geçti. Akşener, bu kez kendisine yönelik eleştirilere yanıt vermek amacıyla televizyonlara telefonla bağlanmaya başladı.

Bugüne kadar Cemaat ile ilgisi olmadığını savunan Akşener hakkında bugün itibarıyla kesin olan tek şey, bir dönem kendisini potansiyel lider olarak gören isimlerin dahi akıllarında bu konuya dair soru işaretlerinin oluşmuş olması.

Al Jazeera, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında muhalefetin yeni pozisyonunu sormak üzere Meral Akşener’i aradı, ancak ulaşamadı. Basın danışmanı aracılığıyla bir mesaj ileten Meral Akşener, “Asla geri adım atmak yok. Kararlı bir şekilde ilerliyorum” dedi.

Sinan Oğan

Oğan bu süreçte darbe girişimini ve yaşananları en sert biçimde eleştiren isimlerden biri oldu. Ama 15 Temmuz öncesinde daha sık kullandığı televizyon ve gazeteler gibi iletişim araçları üzerinden değil, çoğunlukla sosyal medya üzerinden. Hatta kendisine yöneltilen “Neden eleştirmiyorsunuz, neden susuyorsunuz?” tepkilerine de yine Twitter üzerinden yanıt vermek durumunda kaldı.
Sinan Oğan, darbe girişimi sonrasında kendisine yöneltilen eleştirilere Twitter’dan yanıt verdi.

“Bir darbe de bize yapıldı”

Gelinen noktada muhalefetin durumuna ilişkin olarak sorularımızı yanıtlayan Sinan Oğan, 15 Temmuz’da bir darbe de MHP’deki parti içi muhalefetin yediğini söyledi.

“ FETÖ’cüler darbeyi birinci olarak devlete ve hükümete, ikinci olarak orduya yaptılar. Üçüncü darbe de bize yapıldı. Bizim parti içi muhalefet çabamız ciddi bir ivme kazanmışken, FETÖ’cülerin darbe ve terör girişimiyle bizim muhalefet hareketi de ülke gündemine paralel olarak bir miktar yara aldı. Ülkede bir darbe, terör eylemi yaşandı, ciddi bir terör dalgası devam ediyor, Türkiye resmen savaşa girdi. Dördüncü olarak da OHAL devam ediyor. Böyle bir ortamda bizim parti içi demokrasi arayışlarımız devam etmekle beraber Türkiye gündeminin biraz gerisine düştü.”

Oğan, ulaşılan noktanın MHP’de parti içi muhalefetin sona erdiği anlamına gelmeyeceği görüşünde. Oğan, “Gelinen nokta benim ekibimle bu süreci bırakacağımız anlamına gelmiyor” dedi ve ekledi:

“Bırakmayı hiç düşünmedim. Yola çıktığımda da zorlu olacağını biliyordum. Bu, parti içi muhalefet ve demokrasi arayışı son buldu anlamına gelmiyor kesinlikle. Bugün ülkede ciddi bir birliktelik var, bu son derece önemlidir. Ciddi bir demokrasiye sahip çıkma çabası var. Bunu da çok önemsiyorum. Ancak bunun partilerin içlerine de yansıması lâzım, yoksa yüzeysel kalır. Karşılıklı partilerin birbirlerine gösterdikleri hoşgörünün parti içinde muhalefete de gösterilmesi lâzım. Siyaset arenasında birbirlerine demediklerini bırakmayan liderler bir araya geliyorsa aynı hoşgörünün parti için muhalefete de gösterilmesi lâzım. Bizim parti içi demokrasi arayışımız sadece olağanüstü kongreyle sınırlı bir çaba değildi. Yapabiliyorsak olağanüstü kongreyle, ülkenin şartları izin vermiyorsa olağan kongreyle parti içi demokrasi hâkim olacak dedik. Biz demokratik yollarla Türkiye’de parti içi demokrasi, parti içi değişim ile Türkiye’de MHP iktidarını sağlayabilirdik. Bu teröristler yürüyen sisteme darbe yaparak, bizim parti içi demokrasi mücadelemize de darbe vurdular.”

Oğan, Al Jazeera’nin, “Muhalefet hareketi darbe girişimi öncesinde de kendi içinde bir türlü toparlanamadığı, zayıf olduğu için mi darbe yedi?” sorusunu da yanıtladı. “Zayıf” değerlendirmesine katılmadığını belirten Oğan, soruya tüm muhalefet adına değil kendi ekibi adına yanıt verdi.

“Ben yola çıkarken bunun kolay olacağı kanaatinde değildim. Biz dört ayrı ekibiz, birbirimizle rakibiz. Farklı farklı düşünce tarzları mücadele ediyordu. O esnada bunun olmaması, olmayacağı anlamına da gelmiyordu. İkinci imza hamlesi başlatmıştık, darbe olunca gündem ile doğru orantılı olarak sürece bırakıldı.”

Çaba devam edecek ama Oğan 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi bir takvim üzerinden konuşmanın mümkün olmadığını ise şu sözlerle dile getirdi, “Türkiye’de OHAL devam ediyorsa, Türkiye savaştaysa, terörden her gün zarar görüyorsa nasıl bir takvim verebiliriz?”

Koray Aydın

Muhalefetin en önemli adaylarından biri de Koray Aydın. Aydın, tüm adaylar içinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi en eskiden ve en yakından tanıyan isim olarak tanımlanıyor. Aydın sadece Bahçeli’yi değil, tabanı da iyi tanıyor. Bu yüzden O’nun duruşu ayrıca önemli ve anlamlı bulunuyor.

Koray Aydın, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana tüm mesajlarını sosyal medya üzerinden verdi. Bazı ihraçlar hariç, hemen hemen parti içi muhalefetle ilgili bir değerlendirme yapmadı. 15 Temmuz gecesi darbe girişimine ilişkin tepkisini dile getirdiği Twitter üzerinden sonraki süreçte de PKK ve IŞİD’i eleştirdi, Cerablus harekâtına ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Al Jazeera, muhalefetin geldiği noktayı sormak üzere aradığı Koray Aydın’la görüşemedi. Yakın çevresi, Aydın’ın bu süreçte konuyla ilgili ayrıntılı değerlendirme yapmak istemediğini belirtti.

Ümit Özdağ

İddialı adaylar arasına en son katılan isim MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ olmuştu. Hem 15 Mayıs’ta yapılmak istenen ancak bariyerlere takılan kurultay sürecinde, hem de 19 Haziran’da toplanan ancak daha sonra mahkeme tarafından kararlarına tedbir konulan kurultay sürecinde ön sıralarda yer aldı.

Al Jazeera’nin ulaştığı Ümit Özdağ, MHP’deki muhalefetin durumu ile ilgili soruya şu sözlerle yanıt verdi.

“Türkiye’de yerde kan var, kan akmaya devam ediyor. Daha ne kadar kan akacak bilmiyoruz. Söz konusu olan Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve milli birliği. Ülkemiz varlık sorunu yaşayan bir ülke durumuna geldi. Hal böyleyken ben kişisel olarak yapmam gereken şeyin, Türkiye’nin birliğine fayda sağlayıcı her türlü fikir ve program katkısı vermek olduğunu düşünüyorum. Bu çalışmaları yapıyorum.”

Özdağ, sözlerini “nokta” diyerek bitirdi. “Yani muhalefet hareketinden çekildiniz mi?” ya da “Muhalefet bitti mi?” sorularına yanıt vermeyeceğini, sözlerinin bunlarla sınırlı olduğunu belirtti.

Darbe girişimi öncesinde yeniden imza toplanıyordu

MHP’de 1 Kasım seçimleri sonrasında başlayan muhalefet hareketinde adaylığını açıklayan ilk isim Iğdır eski milletvekili Sinan Oğan olmuştu. Ardından Koray Aydın ve Meral Akşener de genel başkanlık için aday oldular. Ancak öncelikle parti tüzüğünün olağanüstü kurultayda Genel Başkan seçimi yapılmasına engel olan 63’üncü maddesinin değişmesi gerekiyordu. Bunun için imzalar toplandı, ancak kurultay girişimleri başarısız kaldı.

Türkiye’de siyasi partiler tarihine geçen bir hukuk karmaşasının yaşandığı bu sürecin sonunda 19 Haziran’da Ankara’da kurultay toplandı, fakat burada yapılan tüzük değişikliklerine mahkeme tedbir koydu. Aralarına Ümit Özdağ ve Süleyman Sazak’ın da katıldığı adaylar son olarak yeni bir kurultay için delegelerden yeniden imza topluyordu.

Kaynak: Al Jazeera

Bir cevap yazın

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.