Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretle ilgili açıklamalarda bulundu
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Gönlümüzden geçen, asgari ücretin 5 bin lira olması ama biz net bin 600 lira gibi makul bir rakamı talep ediyoruz. Bunu bile yüksek bulanları bir ay bu parayla geçinmeye davet ediyorum.” dedi.
Atalay, Tez-Koop-İş tarafından TÜBİTAK Feza Gürsey Toplantı Salonu’nda düzenlenen “Analık izni veya ücretsiz izin sonrası yapılacak kısmi süreli çalışmalar hakkında yönetmelik” uygulamasıyla ilgili bilgilendirme toplantısına katıldı.
Yeni yılda Türk-İş’in asgari ücret için net bin 600 lira istediğini anımsatan Atalay, bu rakamı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci başta olmak üzere bazı bakanların yüksek bulup tepki göstermesinin kendilerini üzdüğünü söyledi.
Atalay, milyonlarca çalışanların ayda bin 300 lirayla ailelerini geçindirmek için uğraştığını dile getirdi.
Talep ettikleri bin 600 lirayı TÜİK’in geçen yıl ağır işlerde çalışan bir işçinin net yaşam maliyeti olarak belirlediğine dikkati çeken Atalay, “Gönlümüzden geçen, asgari ücretin 5 bin lira olması ama biz net bin 600 lira gibi makul bir rakamı talep ediyoruz. Bunu bile yüksek bulanları bir ay bu parayla geçinmeye davet ediyorum.” diye konuştu.
“HAK KAYBINA NEDEN OLMAYACAK DÜZENLEMELERİ DESTEKLERİZ”
Kıdem tazminatının fona devredilmesi yönündeki tartışmalara değinen Atalay, bu konuda hak kaybına karşı olduklarını belirtti.
Kıdem tazminatı hesaplamalarının 30 günün üzerinde olduğunu ifade eden Atalay, şunları kaydetti:
“Kıdem tazminatını almayan çalışanların kıdem tazminatını almasını sağlayacak, 30 gün başta olmak üzere hak kaybına neden olmayacak düzenlemeleri Türk-İş olarak destekleriz. Çünkü buradaki para bizim için çok önemli. Bu para bizim kızımızın çeyiz, oğlumuzun düğün parası.”
“TÜBİTAK, GENELKURMAY GİBİ SİYASETTEN ARINDIRILMALI”
TÜBİTAK’ın Türkiye’nin en stratejik kurumlarından olduğunu vurgulayan Atalay, “TÜBİTAK’a siyaset bulaştırılmamalı. Tıpkı Genelkurmay Başkanlığı gibi siyasetten arındırılmış bir kurum olmalı. Tayin ve terfilerde siyasi görüş yerine gerekli liyakat ve vatana sadakat dikkate alınmalı.” dedi.
Grev ve lokavtın, genel sağlığı veya milli güvenliği, büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma hizmetlerini, bankacılık hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı bozucu nitelikte olması halinde Bakanlar Kurulunca ertelenmesi kararını da eleştiren Atalay, “Biz Başbakanın ‘olağanüstü hal vatandaş için değil hükümet için’ sözüne inanıyorduk. Ama Kanun Hükmünde Kararnamedeki söz konusu karar bizi sıkıntıya sokuyor. Bu doğru bir karar değil, inşallah bunu uygulamazlar.” diye konuştu.
Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye’nin üyelik müzakere sürecinin dondurulmasıyla ilgili tavsiye kararını değerlendiren Atalay, “Biz bu ülkenin tapusunu da onlara versek bizi aralarına almazlar diye düşünüyorum. Bu nedenle verilen kararı çok önemli bulmuyorum. Burada kaybeden Türkiye olmaz, Avrupa olur.” ifadelerini kullandı.
Atalay, konuşmasının ardından toplantıya verilen arada, Tez-Koop-İş yönetimi ve sendika üyeleriyle bir süre sohbet etti.