MHP lideri Devlet Bahçeli grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in, Başkanlık referandumu konusunda MHP’nin AKP’yi tuzağa düşüreceği şeklindeki açıklamalar Devlet Bahçeli’ye soruldu. Bahçeli o soruya şöyle yanıt verdi:

“Bir kere okudum değerlendirmeyi AKP’ye bırakıyorum. Özellikle 64. Hükümetin kuruluşu sırasında MHP’nin Genel Başkan Yardımcısı görevini üstlenirken, Ahmet Davutoğlu hükümetinin Başbakan yardımcısı olma hikayesini Ahmet Davutoğlu anlatırsa zannediyorum bunu da anlatmış olur.”

TUĞRUL TÜRKEŞ AKP’YE NASIL GEÇMİŞTİ

7 Haziran seçimlerinde AKP tek başına iktidar olamadı. 28 Ağustos 2015’te dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçici seçim hükümetinde görev alması yönündeki teklifini kabul eden MHP’li Tuğrul Türkeş, o günden beri başbakan yardımcılığı görevini yürütüyor. Bu hamlesi nedeniyle Tuğrul Türkeş MHP’den ihraç edilmişti.

TUĞRUL TÜRKEŞ NE DEMİŞTİ

 

Hürriyet’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan Tuğrul Türkeş, MHP’nin Başkanlık konusunda AKP’ye oyun oynayabileceği yönünde ifadeler kullanmıştı.

İşte o röportajın ilgili bölümü:

“İki tarafın da reflekslerini biliyorsunuz. Bahçeli’nin bu çıkışının ardında Erdoğan için işleri kolaylaştırmanın ötesinde bir strateji var mı?

Sayın Bahçeli çok deneyimli ve kurt bir siyasetçidir. Şüphesiz ki bir stratejisi vardır. Bu stratejisindeki öncelik de kendi partisinin başarısı olmalıdır ve öyledir de. Retorikte ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ dense dahi ben pratik uygulamalarda parti menfaatinin öncelikli olarak gözetildiğini bilen birisi olarak söylüyorum.

Sayın Bahçeli’nin hesabı, başkanlık pazarlığı içinde idamın geri getirilmesini kopartmak olabilir mi?

Bu niyet okumaktır. Ama buna bir opsiyon diye bakarsak bir ikinci opsiyon da ‘İdamı getiremez, ben de AK Parti’yi sıkıştırırım. MHP olarak avantaj sağlarım’ diye düşünüyor olabilir. Burada bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Turgut Özal Anavatan Partisi’nin başında ve iktidarda, en güçlü zamanları. ‘Eski siyasetçiler zaman tünelinde kaldı’ dedi ve 1987’de bir referanduma gitti. Özal’ın maksadı ‘Benim cazibem var, iktidardayım, kendi gücümle bunları paketler bitiririm. Ben parti içinde bir talimat verince birinin gidip Demirel’le öbürünün gidip Erbakan’la konuşmasının yolunu kapatayım’ dedi. Referandumda halk yüzde 49.8’e yüzde 50.2 ile eski siyasetçilere siyaset yolunu açtı. Bakın bir tehlikeye dikkat çekmeye çalışıyorum. Özal’ın istediği referandumun sonunda ne oldu? Demirel tekrar siyaset sahnesine çıktı, Erbakan çıktı, Türkeş çıktı. Ve rahmetli Özal’ın düşüşü başladı. İktidardaki bir partinin bunu dikkate alması lazım. Referandum genel seçim değildir. 7 Haziran’da yüzde 41 alırsın, 1 Kasım’da yüzde 49.5’e çıkarırsın ve mutlak galipsin. Referandumda aynı yüzde 49.5’u aldığında seçimi kaybettin demektir. Referandumu kaybetmek cumhurbaşkanının yasal ve meşru olduğunu tekrar tartışmaya açar. AK Parti’nin buna dikkat etmesi lazım.

Neden bu uyarıyı yapma gereği duyuyorsunuz? Hükümete yakın medyadaki kamuoyu araştırmalarına göre başkanlığa halk desteği yüzde 60’larda.

Birincisi, biz bunu bilmiyoruz. İkincisi Bahçeli’nin niyeti ne olabilir diye sormuştunuz. İhtimaller üzerinde duruyoruz onun için anlatıyorum. Meclis’te 40 milletvekiliyle iktidar partisine bir zarar veremezsin ama yanlış bir adım attırırsan referandumda yüzde 49 dahi alsa AK Parti referandumu kaybetmiş olur ve opsiyonlardan biri de takviminden önce seçim yenilemek olabilir. Ben parti içinde de bunu söylüyorum. Onun için de rahatlıkla bir gazeteciyle de kamuoyuyla da paylaşıyorum. AK Parti’nin bu tuzağa karşı çok dikkatli olması gerekir.

Bahçeli’nin anayasa değişikliğine desteği herkesin algıladığının aksine bir siyasi tuzak olabilir diyorsunuz.

İki lider kendi aralarında görüşüyor. Eğer medyanın speküle ettiği gibi müşahhas bir talebi varsa bu açıkçası beni daha rahatlatır.

Yani başkan yardımcılığı istiyorsa kendisine mesela bu iktidarı rahatlatır, öyle mi?

O veya ‘Başkanlık için referanduma gidelim, bu arada da bir milli mutabakat hükümeti olsun. MHP’yi de alın ki yüzde 50’yi aşmış bir iktidarla halledelim’ gibi elle tutulur bir talepse zikrettiği, bu AK Parti’yi rahatlatır.

Ama sizin kafanızda Bahçeli’nin asıl niyetiyle ilgili soru işaretleri var, doğru mu?

Bilmiyorum. Ama eğer diyorsa ki ‘Ben bunu ülkenin gündeminden kalksın diye Allah rızası için yapıyorum, karşılığında da hiçbir talebimiz yok’, o zaman bunu siyasi aklın daha iyi değerlendirmesi gerekiyor. Sayın Bahçeli bunu aniden gündeme attı ve bize yardımcı oluyor. Peki çok teşekkür ederiz ama Sayın Bahçeli muhalefetteki bir partinin genel başkanıdır. ‘Aniden niye bize yardımcı oluyor’ diye düşünmemiz gerekir. Demin Özal üzerinden anlattım; referandumda yüzde 50 artı 1 almanız lazım. 49.9 aldığınızda ‘1 Kasım 2015’te 49.5 almıştım, 0.5 oyumu arttırdım’ diyemezsiniz. Referandumu kaybettin, iddianı kaybettin, bunu da sana 40 milletvekilli bir parti yaptırdı. Bunun bir bedeli olur. Asgaride seçime gitmen gerekir gibi bir durumla da karşı karşıya kalabiliriz.”

Bahçeli “Davutoğlu’na sorun” demişti ama

Devlet Bahçeli’nin Tuğrul Türkeş ile ilgili söylediği “Nasıl başbakan yardımcısı olduğunu Davutoğlu anlatsın” mealindeki çıkışına Davutoğlu cephesinden yanıt geldi

Devlet Bahçeli’nin Tuğrul Türkeş ile ilgili söylediği “Nasıl başbakan yardımcısı olduğunu Davutoğlu anlatsın” mealindeki çıkışına Davutoğlu cephesinden yanıt geldi. Davutoğlu’na yakın kaynaklar, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yapılan istişare ile” Türkrş’e teklif gittiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, MHP lideri Bahçeli’nin AKP ile ortaklık dışında bir siyasi stratejisi olabileceğini savunmuş, AKP’yi referanduma itmenin Bahçeli’nin erken seçime yönelik bir ‘siyasi tuzağı’ olabileceğini söylemişti.

Bahçeli, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in açıklamalarıyla ilgili bir soruya “Bir kere okudum değerlendirmeyi AKP’ye bırakıyorum. Özellikle 64.Hükümetin kuruluşu sırasında MHP’nin genel başkan yardımcısı görevini üstlenirken Ahmet Davutoğlu hükümetinin başbakan yardımcısı olma hikayesini Davutoğlu anlatırsa bunu da anlatmış olur” diye yanıt verdi.

DAVUTOĞLU CEPHESİ ERDOĞAN’I İŞARET ETTİ

Bahçeli’nin “Davutoğlu’na sorun” çıkışına, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakınlığıyla bilinen Karar gazetesinden yanıt geldi.

Karar yazarı Elif Çakır, konuyu Davutoğlu’nun yakınlarına sorduğunu belirterek, Davutoğlu cephesinin “Davutoğlu o süreçte Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile istişare edilen ve mutabık kalınan isimlere yine Anayasa gereği davet mektupları göndermiştir. MHP’den iki isim reddetmiştir, Sayın Tuğrul Türkeş ise kabul etmiştir” cevabını verdiklerini aktardı.

Çakır’ın köşesinden ilgili bölüm şöyle:

“MHP lideri Bahçeli’nin ‘Ahmet Davutoğlu anlatsın’ sözünü eski başbakan ve Sayın Ahmet Davutoğlu’nun yakınlarına sordum…

Öncelikli olarak “Sayın Ahmet Davutoğlu’nda anlatılacak, gizli saklı bir ‘hikaye’nin olmadığını söylediler. Ve Sayın Devlet Bahçeli’ye yanıtları şöyle oldu:

1) Öncelikle Sayın Devlet Bahçeli kendisine sorulan soruya yanıt vermek yerine hedef şaşırtmaktadır.

2) O dönemde Başbakanlık görevini yürütmekte olan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun kendisi ne de Davutoğlu’nun görevlendirdiği bir ismin Sayın Tuğrul Türkeş ile öncesinde ne direkt ne de dolaylı olarak bir görüşmesi ve bir pazarlığı söz konusu olmamıştır.

3) Sayın Ahmet Davutoğlu o süreçte Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile istişare edilen ve mutabık kalınan isimlere yine Anayasa gereği davet mektupları göndermiştir. MHP’den iki isim reddetmiştir, Sayın Tuğrul Türkeş ise kabul etmiştir. Sayın Tuğrul Türkeş’in davet mektubunu kabul etmesi ise tamamen sürpriz olmuştur.

4) Bundan öteye Sayın Davutoğlu’nun anlatacağı bir hikaye yoktur.”

TÜRKEŞ NE DEMİŞTİ?

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, eski rakibi ve lideri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yeni anayasa çalışmalarına ilişkin ‘istekli’ tavrı için “Ben parti içinde de bunu söylüyorum. Onun için de rahatlıkla bir gazeteciyle de kamuoyuyla da paylaşıyorum. AK Parti’nin bu tuzağa karşı çok dikkatli olması gerekir” demişti.

Odatv.com