Belçika’daki PKK kararına itiraz

Belçıka Federal Savcılığı, Brüksel Mahkemesi’nin PKK’nın eylemlerinin terör eylemi olmadığı yönündeki karara itiraz etti.

Belçika Federal Savcılığı, PKK’nın faaliyetlerinin “silahlı mücadele kapsamında olduğu için terör suçu oluşturamayacağı” yönündeki karara itiraz etti. Edinilen bilgiye göre, Federal Savcılık itirazını bugün istinaf mahkemesine sundu. İtirazda, davada suçlanan PKK’lıların yaptıklarının terör eylemi olduğu vurgulandı. İtiraz doğrultusunda karar verilmesi durumunda, terör örgütünün Avrupa’daki üst düzey yöneticilerinden Remzi Kartal ve Zübeyir Aydar’ın da aralarında bulunduğu 36 kişinin terör kanunu çerçevesinde yargılanmasına başlanacak.

PKK’NIN FAALİYETLERİ TERÖR EYLEMİ DEĞİL

Brüksel Soruşturma Dairesi, terör faaliyetlerinde yer almanın yanı sıra çocuk yaştakilerin kaçırılması, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve ölüm tehdidinde bulunmakla suçlanan PKK üye ve yöneticilerinin yaptıklarının “terör eylemi” olmadığına hükmederek, davanın Ceza Mahkemesine sevkine yönelik talebi reddetmişti. Kararın gerekçesinde, “silahlı mücadele, terör suçlaması kapsamında değerlendirilemez” denilmişti.

2010’da başlayan soruşturmanın ardından Ekim 2015’te savcılık iddianamesini sunmuştu. İddianame, PKK üyeleri, Belçika ve diğer Batı Avrupa ülkelerinden genç ve çocuk yaştakileri ailelerinden koparttıktan sonra Belçika’nın yanı sıra Yunanistan ve Irak’taki kamplarda eğitim vermekle suçlanıyordu. Sanıklara yönelik suçlamalar arasında sahte evrak düzenlemek ve haraç toplamak da yer alıyordu.

MAHKEMENİN KARARINA BİR TEPKİ DE BAKAN BOZDAĞ’DAN GELDİ

Adalet Bakanı BEKİR BOZDAĞ, Brüksel Mahkemesi tarafından verilen PKK’nın terör örgütü olarak kabul edilemeyeceğine ilişkin kararını sert tepki gösterdi. Bozdağ, Almanya Başbakanı Merkel’in Türkiye ile ilgili son yaptığı açıklamalara da tepki gösterdi.

Bozdağ, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ni ziyareti sırasında yaptığı konuşmada “Almanya’da NSU davası diye bir dava var. Biliyorsunuz Türkleri canlı canlı yaktılar orada ve bu dava 2011’den beri devam ediyor. Bir mesafe alındı mı? Alınmadı” dedi.

Almanya Hükümet Sözcüsünün NSU Davası ile ilgili sorulan bir soruya “Alman hükümetinin süren davalarla ilgili görüş belirtmesini ben uygun görmüyorum” cevabını verdiğini hatırlatan Bozdağ, şu açıklamalarda bulundu: “Süren davalarla ilgili görüş belirtmesini uygun görmüyor ama Türkiye’de süren davalarda neredeyse hepsiyle ilgili görüş belirtme hakkını hem Sayın Merkel kendinde görüyor, hem hükümet sözcüsü kendinde görüyor, hem Adalet Bakanı kendinde görüyor, hem diğer Alman yetkilileri kendinde görüyor. Türkiye’nin bağımsız bir devlet olduğunu egemen bir devlet olduğunu Türk yargısının da Alman yargısı kadar bağımsız ve tarafsız bir yargı olduğunu onlar görmek anlamak zorundadırlar. Siz Türkiye’nin iç işlerine karışamazsınız. Alman Adalet Bakanı’nın da haddine değildir, Merkel’in de haddine değildir. Başka bakanların da haddine değildir”

Bozdağ, “Türkiye’nin iç işlerine karışmak Türkiye’nin yargısına müdahale etmek onların işi değildir. Türk yargısı bağımsız ve tarafsız bir yargıdır. Almanlar bir şey yaptığında veya başkaları bir şey yaptığında onlar oraya toz kondurmuyorlar. Türk yargısı bir iş yaptığında Türk yargısının bağımsız olduğunu siz niye kabul etmiyorsunuz” diye konuştu.

BELÇİKA MAHKEMESİNE PKK TEPKİSİ

Bozdağ, Brüksel Mahkemesi tarafından verilen PKK ile ilgili kararı tepki gösterirken “PKK terör örgütü Brüksel’de ne yapıyor sergiler açıyor. Başka yerlerde de aynı şeyi yapıyor. Belçika mahkemesi bunlar terör örgütü değil silahlı mücadele yapıyor diyor. Silahlı mücadele yapıp terör örgütü olmayan bir şey olabilir mi? Hangi hukuk bunu yapabilir? Türkiye’ye zarar veren her şeyi korumak ve kollamak Türkiye’yi bu zarar verici şeylerle daha çok meşgul ederek enerjisini oraya harcatmak. Türkiye’de kriz ve kaos olmasından birileri medet umuyorsa boşuna medet ummasınlar Türkiye her türlü oyunu bozmaya muktedir bir ülkedir” dedi.

DÖNÜP KENDİLERİNE BAKSINLAR

Adalet Bakanı Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı: “İnsan hakları, hukuk devleti ve demokrasi konusunda Türkiye’ye ders verenlerin dönüp kendi ülkelerindeki hak ihlallerine bakmasını ben buradan bir kez daha ifade ediyorum. Ne Alman Başbakanı, ne yetkilileri, ne de Avrupa’nın komiserleri başka şeyleri bize ders verme hakkına sahip değildir. Türkiye’yi yansız, bağımsız, objektif değerlendirdikleri zaman biz her türlü eleştiriye açığız.

Terör örgütlerinin lojistiğiyle terör örgütlerinin yazdığı raporların altına sadece imza koyarak Türkiye’yi onların iddiasıyla taraflı bir şekilde suçladıkları zaman o raporların bizim gözümüzde zerre kadar saygınlığı yoktur. Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemeler tarafından kullanılmaktadır. Hakimlerimiz görevlerinde bağımsızdır. Hiç kimse yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili talimat veremez, emir veremez, genelge gönderemez, telkinde bulunamaz. Mecliste buna dahil. Herkes yargıyla ilgili verilen kararlara uymakla mükelleftir. Hakimler savcılar teminat altındadır. Neden teminat altında görevlerini her türlü korku baskı ve tehdit ve endişeden uzak hukuk devletinin gereklerine uygun versin diye teminat altında. Bu çok net bir sigortadır. HSYK da bunun bekçisidir”

Bir cevap yazın

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.